Haiku
Güneşin Aydemir
Atölye İçeriği
Yaşadığımız çoklu krizler çağında gözümüzü doğaya çevirmenin zamanı geldi, geçiyor. Bunun en neşeli ve zarif yollarından biri bireyi doğaya yakınlaştıran, yakınlaştırmakla kalmayıp kendi öz bağlarını keşfetmeye ve ifade etmeye çağıran Haiku bu atölyenin konusu. 400 yıllık bir geçmişi olan Haiku’yu günümüz insan yaşamının bir sonucu olan ekokırım nedeniyle bireylerin yaşadığı ekoendişeyi ferahlatabilmenin şiirsel aracı olarak konumlandırabiliriz. Bu atölyede Haiku’nun tanımı, diğer yazın türlerinden farkını, örneklerini, günümüz şartlarında uygulayabilmenin yollarını ve teknik özelliklerini inceliyoruz.
Biyoloji eğitimi alan Güneşin Aydemir, Ekoloji bilimine gönül vermiştir. 25 yılı aşkın bir süredir sivil toplumda doğanın korunması için çalışmakta olup, doğaya, doğal olana ve doğanın bir parçası olan insan türüne; yine bir insan olarak bakmakta, gözlemlemekte.
Güneşin’e göre İnsanın en büyük kederi, kendini “diğer” diye tanımlayarak başka varlıklarla arasındaki bağı koparmış olmasıdır. Bu bağ özünde kopuk değildir, insan zihnen kopuktur. Bu nedenle son 10 yıldır bu bağın onarılması, insanların doğa ile yakınlaşmaları misyonuyla, eğitim ve atölye çalışmaları için küratörlük yapmakta ve öğrenim alanları yaratmaktadır.
Atölye İçeriği
1
Abonelere özel
Haiku nedir?
Bu bölümde, yüzlerce yıllık Japon doğa şiiri sanatı içinde kendine özel yer edinmiş bir şiir şekli olan Haiku'nun kısaca tarihsel gelişimine, günümüz koşulları içindeki anlamına değiniyoruz. Zen öğretisi ile olan bağlantısını, insanın kendisi ve doğaya dair farkındalığına olan etkisini, zaman ve mekan ile olan ilişkimizi inceliyoruz. Bir gözlemci olan Haijin, Zen ustalarının dediği gibi her an bir "başlangıç zihni" ile bakar etrafına. İlk defa görüyormuşcasına bakar. Böylece gözlenen-gözleyen arasındaki mesafe hem uzaklaşır, hem de birleşir.